Kereviz Tohumu

Kereviz Tohumu

Kereviz Tohumu, kereviz bitkisi faydalarını herkes bilir, kerevizin her şeyi şifadır bu yazımızda kerevizin önemine değindik.

KEREVİZ – KEREVİZ TOHUMU

Diğer İsimleri: CELERY SEEDS,

Latince Adı: APİUM GRAVEOLENS,

İngilizce Adı: CELERY, Almanca Adı: SELLERİE, Fransızca Adı: CELERİ,

Kereviz – Kereviz Tohumu Nerede Yetişir?

Kereviz bitkisi, Maydanozgiller familyasının bir üyesidir. Güneşli ve nemli yerleri seven kereviz, farklı tatta bir kök bitkidir. Anayurdu Batı ve Kuzey Avrupa sahil bölgeleridir. Akdeniz kıyılarında da bolca yetişen, iki yıllık, çok kokulu, otsu bir tarım bitkisi olan kerevizin özellikle çukur alanlarda, akarsu vadilerinde ve bataklıklarda yabani türleri görülmektedir. Boyu bir metreye kadar çıkabilmektedir. Krem rengine kaçan beyaz renkli çiçekleri vardır. Türkiye’de bolca yetişen bu bitki, Amerika, Avusturalya ve Hindistan gibi dünyanın bir çok yerinde de yetiştirilen bir bitkidir.

Kereviz – Kereviz Tohumu Nerede ve Nasıl Kullanılır?

Kereviz farklı tadıyla çok tercih edilen bir besin olmamakla birlikte, faydaları bilindikçe, son zamanlarda daha fazla tüketilir hale gelmiş bir bitkidir.  Sebzesi, haşlanarak ya da pişirilerek çorba ve yemek olarak tüketilir. Kerevizin zeytinyağlı yemeği çok lezzetlidir. Ayrıca rendelenerek salatası yapılır. Sapları turşu yapımında kullanılır. Kereviz, birbirinden farklı çok sayıda etkin maddeyi kendinde toplamış bir bitkidir. Kerevize kendine has kokusunu veren phthaliden maddesi de bu maddelerden biridir. Sahip olduğu bu özel koku ve tattan dolayı kereviz tohumları tatlandırıcı baharat olarak kullanılır. Baharat özelliği taşıyan kereviz tohumlarının, yemek tuzu ile karıştırılmasıyla elde edilen kereviz tuzu, yemeklerde ve bazı içeceklerde, klasik tuzun yerine kullanılmaktadır. Kereviz alışık olunmayan, farklı lezzeti ile sofralarda yiyecek olarak yerini alırken, şifalı özellikleri dolayısıyla kereviz suyu olarakta tüketilmektedir. Piyasada toz veya kapsül şekliyle de satılmaktadır. Kerevizin yanı sıra, kereviz tohumu da, bilinen pek çok faydasından dolayı tüketilmektedir. Kereviz tohumları, birçok kullanıma sahip çok yönlü bir baharattır. Bütün tohumlar, ezilmiş veya öğütülmüş baharat olarak satılırlar. Öğütülmüş kereviz tohumu genellikle kereviz tozu olarak adlandırılır. Daha çok çorbaları, sebze yemeklerini veya ev yapımı salata soslarını lezzetlendirmek için kullanılır ancak çay formunda da tüketilmektedir.

Kereviz Suyu Nasıl Hazırlanır?

Sağlıklı bir karaciğere sahip olmada ve kansızlığın giderilmesinde kereviz suyu oldukça etkilidir. Bunun için; 1 litre suyun içine, 1 avuç küp küp doğranmış kereviz eklenmek suretiyle haşlanır. Günde 3 su bardağı kereviz suyu aç karnına içilir. Yaprağı da, yukarıda belirtildiği gibi demlenip aynı amaçla içilebilir.

Kereviz Tohumu Çayı Neye İyi Gelir? – Nasıl Hazırlanır?

Kereviz Tohumu Çayı
Kereviz Tohumu Çayı

Kereviz tohumu çayı, demleme usulü hazırlanır. Çayı hazırlarken ölçülere dikkat etmek önemlidir. 2-3 çay bardağı kaynar su içine, 1 yemek kaşığı kereviz tohumu eklenir. 6-7 dakika demlenir. Sonrasında süzülerek içilir. Kereviz tohumu çayı hazırlarken tohumları su ile birlikte kaynatmamak önemlidir. Su, kaynamış olarak kereviz tohumlarına eklenmeli ve demlenmesi beklenmelidir.

Kereviz Tohumu Nerede ve Nasıl Saklanmalıdır?

Direkt gün ışığı almayan, karanlık bir dolap ya da kilerde, kapalı cam kavanozlarda saklanmalıdır.

Diyetinize Kereviz Tohumları Nasıl Eklenir?

Hızlı kilo vermek adına bilinçsizce yapılan diyetler sonucu, vücut kendisi için gerekli pek çok besinden mahrum kaldığı için yorgun düşmekte, vücutta belirli seviyelerde olması gereken vitamin ve minerallerin oranı düştüğü için de bağışıklık sistemi fazlasıyla zayıflamaktadır. İçerdiği sayısız vitamin ve minerallerden dolayı, özellikle kalsiyum, manganez ve demir bakımından çok zengin oluşu nedeniyle, diyet yapanlar öğünlerinde muhakkak kereviz tohumu bulundurmalıdır. Bir çorba kaşığı keten tohumunda yaklaşık olarak 25 kalori bulunmaktadır ki bu da tohumların kalorisinin hayli düşük olduğunu göstermektedir. Bu nedenle sağlıklı şekilde kilo vermeye çalışanlar, lahana salatası veya patates salatası gibi salatalara serpebilir, ızgara et yerken baharat olarak kullanabilirler. Keten tohumlarının bir başka önemli özelliği ise; vücudumuzun büyük miktarda ihtiyaç duyduğu ve makro besin olarak adlandırılan karbonhidrat, protein ve yağ gibi  besin ögelerini aynı oranlarda sunan bir dengeye sahip olmasıdır.

Kerevizin Faydaları Nelerdir?

  • Kereviz besleyici, metabolizmayı hafif surette tahrik edici ve güçlendirici bir sebzedir.
  • Kerevizin şifalı ürün olarak kullanımında öncelikle idrar sökücü (diüretik) özelliği akla gelmektedir.
  • Kolestrol düşürücü etkiye sahiptir.
  • Böbrek taşı için pırasa, maydanoz ve kerevizin sıkılmış suları veya 5 dk. haşlanmış suları düzenli olarak her gün sabahları aç karna 1 su bardağı içilmelidir. 3 ay boyunca uygulanması gereken bu kürü üçer haftalık kürler halinde, birer hafta ara vererek yapmak gerekir.
  • Kereviz, karaciğer sağlığına etki konusunda, tüm sebzeler içerisinde birinci sırayı almaktadır. Siroz hastaları için kereviz tam bir mucizedir.
  • Kerevizde bulunan çok önemli iki tane madde; luteinxanthin ve zeaxanthin, kalın bağırsak kanserini önleyici özelliğe sahiptir. Her iki madde de, domates, havuç ve yumurtada da bol miktarda bulunmaktadır. Her ikisi de güçlü antioksidan özelliğe sahiptir. Antioksidanların en önemli özelliği serbest radikalleri yok ederek hücreye zarar vermelerini engellemektir.
  • Kerevizin kansızlığa karşı olan gücü çok çok büyüktür. Demire bağlı kansızlığın çözümünde mucizedir. Ancak, kerevizin tek başına bu gücünden faydalanmak mümkün olmamaktadır. Kerevizin bu gücünün harekete geçebilmesi için bu işlevini artırıcı başka bir sebzeye ihtiyaç vardır; bu da ıspanaktır.
  • Kerevizde A, B, C vitaminleri bulunur.
  • Haftada 2-3 defa öğünlerinizde tüketeceğiniz kereviz, gut hastalığınızı kontrol altına almanızda mükemmel bir destekleyici olacaktır.
  • Kerevizin baş ve yaprakları çiğ haliyle yenirse maksimum fayda elde edilir.
  • Kerevizin, Parkinson hastalığına karşı önleyici gücü, birbirlerinden tamamen farklı beş etkin maddeden kaynaklanmaktadır. Astım şikayeti olanların kereviz tüketmelerinde büyük fayda vardır çünkü astıma karşı içerdiği etkin maddeler önemli bir destekleyicidir.
  • Romatizmal şikayetlere karşı, kereviz kürünün gücü bulunmaz bir nimettir.
  • Roma İmparatorluğu döneminden beri kerevizin iktidarsızlığa karşı etkin rol oynadığı savunulmaktadır.

Kereviz Tohumu Ne İşe Yarar – Faydaları Nelerdir?

Kereviz bitkisi, sadece yumrusundan ve yapraklarından ibaret değildir. Daha az yaygın olmasına rağmen kereviz tohumları da en az kereviz bitkisi kadar lezzetli ve besleyicidir. Özellikle kalsiyum, demir ve manganez gibi çeşitli mineraller bakımından zengin, küçük ve açık kahverengi bu tohumların ekstraktları ve kapsül formları da takviye edici gıda olarak satılmaktadır. Doğu tıbbı; bronşit, cilt bozuklukları ve grip gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için binlerce yıldır kereviz tohumlarından yararlanmıştır.

1. Önemli Besinlerden Yana Oldukça Zengindir

Boyutunun minikliğine oranla, çok büyük besin değerlerine sahip olan kereviz tohumu; kalsiyum, manganez ve demir gibi önemli mineraller açısından zengindir.

Bir çorba kaşığı (6.5 gram) kereviz tohumunda;

Kalori: 25 kalori

Karbonhidrat: 2 gram

Protein: 1 gram

Yağ: 2 gram

Lif: 1 gram

Kalsiyum: Referans Günlük Alımın % 12’si (RDI)

Çinko: RDI’nın % 6’sı

Manganez: RDI’nın % 27’si

Demir: RDI’nın % 17’si

Magnezyum: RDI’nın % 9’u

Fosfor: RDI’nın % 5’i bulunur.

2. Kemik Sağlığına Yardımcıdır

Sağlıklı ve güçlü kemikler için vücudun çeşitli miktarlarda, belirli vitamin ve minerallere gereksinimi vardır. Kereviz tohumları, gerekli olan bu vitamin ve minerallerin önemli bir kısmını içerir. Kemik sağlığının olmazsa olmazlarından biri kalsiyumdur. Bir yemek kaşığı kadar tohumla, günlük alınması gereken kalsiyum miktarının % 12’si karşılanmış olur.

Uzun zaman kalsiyum ihtiyacı karşılanmadığında, vücut ihtiyacı olan kalsiyumu kemiklerdeki kalsiyumdan telafi etmeye kalkar. Bu da daha az “kemik mineral yoğunluğu”na sahip olmak demektir. Düşük seviyelerdeki kemik mineral yoğunluğu, özellikle belli yaşı geçmiş yetişkinlerde olası kırık riskini arttırmaktadır. Bazı çalışmalar, yeterli kalsiyum alımının kırık olasılığını azaltabileceğini göstermektedir.

Kereviz tohumları; manganez adı verilen mineral açısından da oldukça zengindir. Bir yemek kaşığı kadar tohumla, günlük alınması gereken manganez miktarının % 27’si karşılanmış olur. Kemik dokusu ve kıkırdak oluşumu için gerekli proteinleri üreten enzimleri aktive etmek için manganez gereklidir. Böylece kemik yapısını ve gücünü artırmış oluruz.

Son olarak, kereviz tohumları magnezyum ve fosfor da içerir. Her iki mineral; osteoblast adı verilen kemik yapıcı hücreleri destekleyicidir. Bu besinlerden herhangi birinin seviyesindeki düşüş, osteoporoz gibi kronik kemik hastalıklarına yol açabilir.

3. Kırmızı Kan Hücresi Oluşumuna Katkı Sağlar

Kırmızı Kan Hücreleri
Kırmızı Kan Hücreleri

Demir Minerali Ne İşe Yarar? – Demir Minerali Ne Yapımında Kullanılır?

Kırmızı kan hücrelerinin üremesi için olmazsa olmazlardan biri de minerallerdir. Akciğerlerdeki oksijenin vücudun başka kısımlarına taşınmasını demir minerali gerçekleştirir.

Bu kırmızı kan hücreleri akciğerlerinizden vücudunuzun diğer bölgelerine oksijen iletir. Kereviz tohumları gerek erkekler gerekse kadınlar için muhteşem bir demir deposudur. Bir çorba kaşığı (6.5 gram) kereviz tohumu, kadınlar ve erkekler için günlük alınması gereken miktarın sırasıyla % 17 ve % 38’ini karşılar.

Demir Eksikliği Nedir?

Besinlerden yeterli demir almadan, vücudunuz yeterli kırmızı kan hücresi üretemez. Bunun sonucunda, demir eksikliği anemisi oluşur. Vücudumuzun, karbonhidrat, protein ve yağ gibi besin ögelerine oranla, daha az miktarda ihtiyaç duyduğu, bununla birlikte bizi hastalıklardan koruyarak sağlığımızı ayakta tutan vitamin, mineral ve iz elementler gibi besinler mikro besin olarak adlandırılmaktadır. Demir eksikliği dünya çapında en yaygın mikro besin eksikliğidir ancak demir açısından zengin gıdaları daha fazla yemenin, demir eksikliğini ve daha sonra anemi riskini azalttığı belirtilmektedir. Kereviz tohumu, demir için mükemmel bir kaynaktır.

Demir Eksikliğine Ne İyi Gelir? – Demir Eksikliğinde Ne Yemeli?

C vitamini; kereviz tohumu gibi bitkisel gıdalardaki heme içermeyen demirin emilimini arttırır. Dolayısıyla tohumlarla birlikte C vitamini açısından zengin her tür meyve, sebzeyi yemek, heme olmayan demir emilimini optimize etmeye yardımcı olabilir. Vücudun yeterince kırmızı kan hücresi üretmesi demek bir anlamda anemiden uzak kalabilmek demektir.

Demir Emilimini Nasıl Arttırabilirim?

Kimi yiyecekler demir emilimini arttırırken, kimi yiyecekler demir emilim oranını azaltır ya da tamamen engeller. Demir eksikliğinden muzdarip iseniz, hangi yiyeceklerin demir emilim oranını maksimize ettiğini, hangi yiyeceklerin emilim miktarını azalttığını ya da sıfırladığını bilmeniz gerekir.

Demir Eksikliğini Nasıl Gideririm?

Tüm demirler eşit miktarlarda absorbe edilmemektedir. Ne var ki, kimi besinler vücudun demir mineralini emme gücünü arttırma özelliğine sahiptir.

C Vitamini Açısından Zengin Gıdalar

C vitamininin, demir emilimini büyük oranda arttırdığı saptanmıştır. Bu vitamin non-heme demiri alır, vücudun daha rahat emebileceği şekilde saklar. Bir çalışma, 100 mg C vitamini alımının demir emilimini %67 gibi büyük bir oranda yukarı taşıdığını göstermiştir. Bu nedenle, demir içeren yiyecekleri tüketirken beraberinde narenciye suyu içmek ya da C vitamini deposu besinleri yemek, vücudun demir emilimini önemli derecede arttıracaktır. Vejetaryenlerin ve vegan beslenenlerin diyetlerinde C vitamini bakımından zengin sebze meyveleri bulundurmaları  demir emilimini optimize edecektir.

C vitamini yönünden zengin besinlerin, demir içeren gıdalarla beraber tüketimi, demir emilimini büyük oranda arttırmaktadır. Buna göre C vitamini deposu sayılabilecek besinler şöyle sıralanabilir:

  • Kırmızı biber
  • Dolmalık biber
  • Brokoli
  • Kivi
  • Çilek
  • Mango
  • Kavun
  • Papaya
  • Tatlı patates
  • Domates
  • Turunçgiller
  • Koyu yeşil yapraklı sebzeler

Demir emilimini azaltan yiyecek ve içecekleri, içeriğinde bol demir bulunan yiyecekleri tükettikten 2 saat sonra tüketmek ya da yemeklerden 2 saat önce tüketmek doğru olacaktır. Emilimi azaltan besinler şöyle sıralanabilir:

  • Siyah çay
  • Kırmızı şarap
  • Yumurta
  • Kahve
  • Kalsiyum

Hangi Besinlerle Demir Emilimini Artırırım?

Kerevizin Faydaları
Kerevizin Faydaları

Vücut sağlığı ve dengesi için demir olmazsa olmaz minerallerden biridir. Bu nedenle günlük beslenme rutininizde yeteri miktarda demir minerali almak çok önemlidir. Tükettiğiniz besinler, sadece ne oranda demir aldığınızı değil, alınan demirin, vücudunuz tarafından ne derece emileceğini de etkiler. Demir vücut tarafından doğru şekilde emildiğinde, kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve vücudun etrafındaki oksijene yardımcı niteliğinde bir protein olan hemoglobin için yapı taşı olarak kullanılır. Bunun yanında demir, kaslardaki oksijen depolama proteini olan miyoglobinin bir bileşenidir. Kaslar hareket ederken bu oksijen kullanılmaktadır. Sağlıklı bir insanın günlük olarak alması gereken miktar 7-18 miligramdır. Bebek bekleyen anne adayları için bu miktar 27 gramdır.

Hangi Yiyecekler Demir Bakımından Zengindir?

Kırmızı etin demir bakımından oldukça zengin bir besin olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte doğal olarak demir içeren daha pek çok besin vardır. Yiyeceklerde, demir iki şekilde bulunmaktadır. Bunlar; heme ve non-hemedir. Heme demir, hayvansal gıdalarda bulunurken, non-heme demir, bitki kaynaklarından gelir. Hem formu, vücut tarafından non-hemeye göre daha iyi emilir.

Demir Yönünden Zengin Yiyecekler Hangileridir?

  • Karaciğer, kırmızı et
  • Kümes hayvanları
  • Koyu yeşil yapraklı sebzeler
  • Balık
  • Kurubaklagiller
  • Kabuklu yemişler
  • Taze ve kuru meyveler
  • Yumurta
  • Pekmez

Heme Demir Kaynakları:

Heme demiri, et, balık ve kümes hayvanları gibi hemoglobin içeren hayvansal gıdalarda bulunur.Heme demiri, %40’a kadarı vücut tarafından rahatlıkla emilmesinden dolayı, en iyi demir şekli olarak kabul edilmektedir.

İyi Heme Demir Kaynakları Şunlardır:

  • Sığır eti
  • Tavuk eti
  • Dana eti
  • İstiridye ve midye gibi kabuklu deniz ürünleri
  • Halibut, mezgit balığı, levrek, somon veya ton balığı gibi balıklar

Heme demir açısından, kırmızı etler ve karaciğer gibi organ etleri bilinen en iyi kaynaklardır.

Non-Heme Demir Kaynakları:

Non-heme olan demirin temel kaynakları, bitkisel besinlerdir. Tahıllar, sebzeler ve takviye edilmiş yiyecekler, zengin birer non-heme demir kaynağıdır.

Günlük alınan demirin %10 kadarının “hem demir” formundan karşılandığı, günlük alınan demirin %90 kadarının “hem-olmayan” demir formundan karşılandığı düşünülmektedir.

İyi Non-Heme Demir Kaynakları Şunlardır:

Mercimek: 1 fincan pişmiş mercimekte 6.59 mg demir bulunmaktadır.

Kuru fasulye: 1 fincan pişmiş kuru fasülyede 5.2 mg demir bulunmaktadır.

  • Kırmızı fasulye 3.59 mg
  • Garbanzo fasulye 4.74 mg
  • Siyah fasulye 3.59 mg demir ihtiva eder.

Tofu: Soya sütünden elde edilen, peynire benzer bir besindir. Vejetaryenler ve vegan beslenme tarzını benimseyenler için çok büyük önemi vardır. Yarım fincan tofuda 6.65 mg demir bulunmaktadır.

Horozibiği çiçeği (Amaranth): 1 fincan amaranth bitkisinde 5.17 mg demir bulunmaktadır.

Siyah (bitter) çikolata: 3 parça bitter çikolatada 7 mg kadar demir bulunmaktadır.

Fırınlanmış patates: Patatesin kabuğu adeta bir demir deposudur. Orta büyüklükte bir patatesin kabuğunda 2 mg demir bulunmaktadır.

Ispanak:  1 fincan pişmiş ıspanakta 6.43 mg demir bulunmaktadır.

Kuru kayısı: 1 fincan kuru kayısı 4.1 mg demir içerir.

Pekmez: 1 yemek kaşığı pekmezde, elde edildiği meyvenin türüne göre farklılıklar göstermekle birlikte 3.6 mg demir bulunmaktadır.

Demir Eksikliği Riski Yüksek Olan Kişiler Kimler?

Dünya üzerinde azımsanmayak sayıda insan demir eksikliği yaşamaktadır. Buna bağlı olarakta en sık görülen anemi nedenlerinin başında demir eksikliği gelmektedir. Demir eksikliği olan kişiler basit işlerle uğraşırken dahi, yorgunluk, baş dönmesi, baş ağrısı, soğuğa duyarlılık ve nefes darlığı gibi sıkıntılar yaşarlar. Bir işe konsantre olma süreleri çok kısadır. Zihinsel işlevleri verimsizdir. Erken çocukluk dönemlerinde yeterli demir alımının beyin gelişimi açısından önemi büyüktür. Aksi taktirde demir eksikliğinin düşük IQ gibi olumsuz sonuçları görülmektedir. Hamile kadınlar, üreme çağındaki kadınlar, çocuklar, ergenler, en fazla demir eksikliği riski altında olan gruptur. Bu durum, vücutlarının yüksek demir ihtiyacını karşılayacak miktardademir tüketimlerinin olmayışından kaynaklanmaktadır. Bu grubun dışında, vejetaryenlerin ve vegan beslenenlerin demir eksikliğine daha fazla maruz kalabilecekleri düşünülmektedir. Ancak yapılan araştırmalar; düşünülenin aksine vejetaryenlerin ve vegan beslenenlerin diyetlerinin de, et içeren diyetlerden daha çok değilse bile en az onlar kadar demir içerdiğini göstermiştir. Buna rağmen bir inceleme, normal seviyelerde demir tüketseler de, vegan ve vejetaryen beslenme tipini benimseyen kişilerin yine de demir eksikliği riski ile karşı karşıya olduklarını tespit etmiştir. Bunun sebebi hem – olmayan demir içeren sebzeler, kurubaklagiller ve diğer besinlerleri tüketmeleridir. Bu durumda tamamen bitkisel kaynaklı beslenen kişiler, azaltılmış emilimi telafi etmek için, önerilen demir alımını 1.8 kat ile çarpmaları gerekmektedir.

Ne Kadar Demire İhtiyacımız Var?

ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’ne göre;

  • 50 yaş üstü kadın ve tüm yetişkin erkeklerin alması gereken günlük demir miktarı 8 mg’dır.
  • 19-50 yaş arası kadınlarda vücudun ihtiyaç duyduğu demir miktarı 18 mg’dır.
  • Hamile kadınların günlük olarak 27 mg demir almaları gerekmektedir.
  • Vejetaryen ve vegan beslenen bireyler, kendilerine uyan yaş aralığındaki günlük alınması gerekli demir miktarının 1.8 katını almalıdır. Emilimi daha zor olan hem-olmayan demir tüketmeleri sebebiyle yaşadıkları demir açığını ancak böyle kapatabilirler.

Demir eksikliği anemisi (kansızlık), vücuttaki demir miktarının yetersiz olmasının en önemli sonucudur. Anemi rahatsızlığı durumunda görülen belirtiler şöyle sıralanabilir:

  • Yorgunluk
  • İştahsızlık
  • El ve ayaklarda üşüme
  • Zayıflık
  • Kalp rahatsızlıkları
  • Baş ağrısı
  • Solgun cilt
  • Tırnaklarda beyazlaşma
  • Nefes darlığı
  • Çarpıntı
  • Kaygı
  • Saç dökülmesi
  • Büyüme ve gelişme dönemindeki çocuklarda büyümenin yavaş seyretmesi
  • Okul çağı çocuklarında dikkatsizlik, odaklanamama

4. Kan Şekeri Seviyesini Kontrol Etmeye Yardımcı Olur

Vücuttaki kan şekeri seviyesini dengelemek magnezyumun en büyük görevlerinden biridir. Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı riskini en aza indirmek açısından, kan şekeri seviyelerini sağlıklı bir düzeyde tutmak gerekir. Kereviz tohumları mükemmel bir magnezyum kaynağıdır. Bir çorba kaşığı (6.5 gram) kereviz tohumu ile vücudun ihtiyacı olan magnezyum miktarının % 12’si karşılanmış olur. Magnezyum, kan şekeri seviyesini kontrol etmede böylesi etkin rol oynarken; hücrelerin, kan şekeri seviyesini düzenleyen insülin hormonunun tepkisini artırmaya yardımcı olur. Magnezyum açısından zengin besinler tüketmek, kan şekeri seviyesini kontrol etmede ve tip 2 diyabet riskini azaltmada faydalı olabilir. Beslenme ritüeline magnezyum açısından bu çok zengin besini eklemenin, tip 2 diyabet riskini azaltabileceği öngörülmektedir.

5. Bakterilerle Savaşabilir

Kereviz tohumu özütü antibakteriyel etkilerle donatılmış olabilir. Örneğin, bir test tüpü çalışması, kereviz tohumu ekstresinin, bazı kişilerin sindirim sisteminde bulunan ve mide ülserine yol açabilen bakterilerle savaştığını göstermiştir. Bununla birlikte, bu faydalar henüz insanlarda test edilmemiştir.

Başka bir çalışma, belirli bakteri, maya ve küf suşlarıyla mücadelede kereviz tohumu ekstresinin benzer etkide antibakteriyel yararlar gösterdiğini ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle, araştırmacılar tohumlardan elde edilen ekstraktın doğal ve şifalı bir koruyucu besin kaynağı olduğunu söylemektedir. Kereviz tohumu özü, anti bakteriyel özelliklere sahip olabilir ancak bu bulguları doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

6. Antioksidan Özelliklere Sahip Olabilir

Bazı bileşikler hücrelerimizdeki serbest radikalleri etkisiz duruma getirerek hücre hasarını engeller.

Kereviz tohumu ekstresinin de bu işleve sahip olduğuna dair bulgular vardır. Kısacası “tohumlar antioksidan özelliklere sahiptir” denilebilir. Vücudun optimal sağlığını korumak için, serbest radikalleri etkisiz hale getirecek belli miktarlarda antioksidan dengesi gerekir. Araştırmalar sınırlı bir çerçeve içinde kalmış olsa da, hayvanlar üzerinde yapılan bazı çalışmalar ve test tüpü araştırmaları; kereviz tohumu ekstraktının hatırı sayılır düzeylerde antioksidan etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bu durum kereviz tohumlarında bulunan ve antioksidan özelliklerinden dolayı insan sağlığına çok fazla faydaları olan polifenollerin varlığının bir anlamda kanıtıdır. Polifenoller, pek çok bitkisel gıdada var olduğu bilinen faydalı bileşiklerdir. Daha kapsamlı araştırmalar; polifenol bakımından zengin besinleri tüketmeyi daha düşük kanser, kalp hastalığı ve diyabet oluşumuyla ilişkilendirmiştir.

Kereviz Tohumunun Zararları ve Yan Etkileri Nelerdir?

  • Kereviz tohumu takviyeleri belirli ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu nedenle, ek kereviz tohumu almadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.
  • Rahim kanamasına ve hatta düşüklere neden olabileceğinden, hamilelerin kereviz tohumu takviyelerini kullanması önerilmez.
  • Kan şekeri seviyesi düşük olanlar, huş poleni alerjisi olanlar, akut böbrek iltihabından muzdarip kişiler, kereviz tohumu tüketmemelidirler.
  • Her hangi bir rahatsızlık için kereviz kürü uygulanmaya başlandı ise, tansiyonun sık sık ölçülerek kontrol edilmesi gerekir. On günü geçecek şekilde uygulanacak kereviz kürlerinde bazı hastalarda tansiyon yüksekliği ile karşılaşılabilir. Tansiyonda aşırı bir yükselme görülürse kür derhal bırakılmalıdır. Yüksek tansiyon hastaları herhangi bir kereviz kürüne başlamadan önce muhakkak doktorlarına danışmalıdır. Yüksek tansiyon hastalarının kereviz yemeğini sık tüketmeleri doğru değildir.

Okuyucunun Dikkatine

Hazırlayan ve Bilinmesi Gerekenler İçin Buraya Tıklayınız.

Değerli okuyucu! Ben Avukat Özgen Terzi. Ben de sizler gibi bir web kullanıcısıyım. Aynı zamanda çocuklarının dünyaya gelmesiyle birlikte, yaşama dair pek çok alanda farkındalık sahibi olmak isteyen bir anneyim. Bunun için en büyük yardımcım internet diye düşünüyordum. Ne yazı ki, ihtiyacım olan konulara dair okuduğum yazıların çoğu zaman eksik ve yanlış bilgilerle hazırlandığını, hiçbir araştırmaya gerek duyulmadan kopyala yapıştır yöntemiyle sayfalara taşındığını gördüm. Bu durum beni ciddiyetle araştırmaya sevk etti. Öncelikli olarak, bitkiler ve besinler konusunu ele aldım. Bunun için, kaliteli yayınları takip ettim, alanında uzman kişilerin kaleme almış olduğu kaynakları okudum, inceledim. Edindiğim bilgilerin doğruluğunu teyit edip yazıya döktüm ve en nihayet bu yazıları sizlerle buluşma noktamız olan birbox.net te paylaştım, paylaşmaya da devam edeceğim. Sizler de deneyimlerinizi ve bana iletmek istediğiniz mesajları sayfanın altında bulunan yorumlar kısmı aracılığı ile iletebilirsiniz.

Okuyucunun Dikkatine: Sayfamızda anlatılanlar tamamen genel bilgilendirme amaçlıdır. Yazı yayına alındıktan sonra, zaman içerisinde güncelliğini ve geçerliliğini yitirebilir. Sunmuş olduğumuz bilgiler hiçbir zaman doktor teşhisinin yerini tutmaz, reçete niteliği taşımaz. İlgili besinin ya da ürünün faydaları her bünyede farklı etkiler gösterebilir. Her şeyden önce, kullanacağınız besine karşı alerjiniz olup olmadığını bilmelisiniz. Doktora gitmeden ve rahatsızlığınızın tam olarak ne olduğunu öğrenmeden, burada anlatılan bilgilerden yola çıkarak, kendi kendinizi tedavi etmeye çalışmamalısınız.  Doktorunuzun vermiş olduğu ilaçlar var ise, öncelikli olarak onları kullanmalısınız. Burada anlatılan bitki ve besinleri, tıbbi tedaviye destek amaçlı uygulamalısınız. Aksi durumda oluşabilecek sorunlardan sitemizin sorumlu tutulamayacağını önemle hatırlatırız.

Sevdiğiniz Kişiler ile Paylaşın

Önerilen Konular

Konu ile ilgili düşünceleriniz

BB birbox Lütfen bilgilerinizi girin